Sindirim Sistemi Hastalıklarında Beslenme

Sindirim Sistemi Hastalıkları Resim

Sindirim Sistemi Hastalıklarında Beslenme Programımız Nasıl?

Sindirim sistemi hastalıkları: ağızda, yemek borusunda, midede, ince bağırsakta, kalın bağırsakta oluşan hastalıkları kapsar. Her bir hastalıkta uygulanan tıbbi beslenme tedavisi farklıdır. Hastalığın türü, şiddeti, kan tahlilleri, yaş, kilo ve varsa eşlik eden hastalıklara göre diyet programı planlanır ve gerektiğinde değiştirilerek güncellenir. Programlarımızı kişiye özgü, ayrıntılı değerlendirmeler yaparak oluşturuyoruz ve takip ediyoruz.

Sindirim Sistemi Hastalıkları:

Özafagus Hastalıkları

Akalazya

Özafagusu(yemek borusu) etkileyen ve yutma güçlüğü yaratan bir hastalıktır. Özafagus sinirlerinin işlev bozukluğu, alt özefagus sfinkteri denilen yemek borusunun altındaki kasların gevşemesinde sorunlar yaratır. Her yaşta görülebilir.

Akalazya Bulguları ve Belirtileri
  • Disfaji (Yutma Güçlüğü)
  • Yutarken Ağrı Duyma
  • Gıdaların Ağza Geri Gelmesi
  • Besin Alımından Sonra Öksürme
  • Kilo Kaybı
Akalazya Diyet Tedavisi

Akalazya hastalığında diyet tedavisi hastalığın şiddetine göre belirlenir. Diyette posa miktarı azaltılır. Toplam kalori, su, protein miktarı hastaya ve hastalığın seviyesine göre belirlenir.

Gastroözofajiyal Reflü

Mide içeriğinin mideden yemek borusuna kaçmasına gastroözofajiyal reflü denir. Eğer bu durum yemek borusunda tahrişe sebep olursa gastroözofajiyal reflü hastalığı adını alır.

Gastroözofajiyal Reflü Belirtileri-Bulguları
  • Göğüste, karında yanma-ağrıma
  • Mide içeriğinin ağza gelmesi
  • Bulantı, geğirme
  • Disfaji (Yutma Güçlüğü)
Gastroözofajiyel Reflü Nelere Sebep Olabilir (Komplikasyonlar)

Yemek Borusunda İltihaplanma: Mide asidi yemek borusundaki dokuyu parçalayabilir. Bu durum yemek borusunda iltihaplanmaya(özofajit), kanamaya ve bazen ülser adı verilen açık yaraya neden olabilir. Özofajit ağrı ve yanmaya neden olur.
Özofageal Striktür(Yemek Borusunda Daralma): Mide asidinin yemek borusunun alt kısmına verdiği hasar yara dokusu oluşumuna neden olur. Yara dokusu, yiyecek yolunu daraltır ve yutma sorunlarına yol açar.
Barrett Özofagusu: Asit hasarı, alt yemek borusunu kaplayan dokuda değişikliklere neden olabilir. Bu değişiklikler, yemek borusu kanseri riskini arttırabilir.

Gastroözofajiyel Reflü Sebepleri
  • İrrite Edici Maddeler, sigara, kafein
  • Viral Enfeksiyonlar
  • Yemek Borusunun Altındaki Basınçta Azalma
  • Karın Bölgesindeki Basıncın Artması
  • Obezite, Hamilelik
  • Gastrik Boşalmada Gecikme
  • Sürekli Devam Eden Kusmalar
  • Aspirin Gibi Bazı İlaçlar
Gastroözofajiyal Reflü Tedavisi

Gastroözofajiyel reflü hastalığının tedavisinde, ilaç ve diyet tedavisi seçenekleri vardır. Gerekirse uygulanan cerrahi müdahaleler de yapılmaktadır. İlaç tedavisinde anti asitler, midenin asit içeriğini azaltan ilaçlar kullanılır.

Ayrıca kemer kullanmama, yemekten sonra uzanmama, uyurken baş yastıkla yükselterek uyuma, hastanın yapması gereken uygulamalardır.

Gastroözofajiyal Reflü Diyet Tedavisi

Gastroözofajiyel reflü beslenme tedavisinde amaç reflüyü engellemek, ağrıyı azaltmak, yemek borusunun iyileşmesine katkı sağlamaktır. Diyet programının temel amacı midenin asit üretimi kapasitesini azaltmak, yemek borusunun altındaki basıncın azalmasını önlemektir.

Diyette yüksek protein miktarı içermelidir. Yağ miktarı doğru bir şekilde sınırlanır. Çay, kahve, çikolata, nane, soğan, domates, acı türleri, turunçgiller, alkol tüketimi hastalığın durumuna göre sınırlandırılır. Bu programda besinler öğünlere yayılır, tek seferde çok miktarda besin ve su bir anda tüketilmez.

Hiatus Hernia(Mide Fıtığı)

Bu hastalıkta midenin üst kısmı, yemek borusunun hiatus kısmından göğüs boşluğuna çıkıntı yapar. Kronik öksürme-hapşurma, kusma, ani hareketler, obezite, aşırı sıvı alımı, gebelik, yemek borusunun alt kısmındaki basınç azlığı bu fıtığın oluşumuna sebep olabilir.

Mide içeriği yemek borusuna kaçar, göğüste yanma, mide ekşimesi, hazımsızlık, şişkinlik, kusma, öksürme görülür.

Hiatus Hernia Diyet Tedavisi

Diyet tedavisi uygulamaları, yukarıda bahsettiğimiz gastroözofajiyal reflüde diyet tedavisiyle aynıdır

Mide Hastalıkları

Gastrit

Mide mukazasının ve mide zarının iltihaplanmasıyla oluşur. Akut ve kronik gastrit olarak iki grupta incelenir.

Akut Gastrit

Mide zarında ani gelişen iltihaplanmadır. Şiddetli ağrılara neden olabilir.

Akut Gastrit Sebepleri
  • Alkol, salisilatlar
  • Toksinler
  • Bazı ilaçlar(nonsteroid antiinflamatuar ilaçlar, kortikosteroidler)
  • Bakteriyel Enfeksiyonlar(stafilokok kaynaklı besin zehirlenmesi, Helicobacter Pylori)
  • Kabuklu deniz ürünlerinin yarattığı alerjiler
Akut Gastrit Belirtileri-Bulguları
  • Üst karın bölgesinde dolgunluk, ağrı
  • Yemekten sonra üst karın bölgesinde şişkinlik
  • Bulantı
  • Kusma
Akut Gastrit Diyet Tedavisi

Hasta çok sıcak ya da çok soğuk besin tüketmemelidir. Yemekler yavaş tüketilmeli, abartılı besin tüketimi yapılmamalıdır. Tahriş edici gıdalar tüketilmemelidir.

Hastaya ve hastalığın seyrine göre değişebilmekle birlikte, atak sırasında hastaya besin verilmez. İyileşme sürecinde az posalı diyet verilir. Su ve elektrolit dengesine dikkat edilmelidir. Diyet programı hastanın eşlik eden başka bir hastalığı varsa ona göre modifiye edilir.

Kronik Gastrit

Kronik gastrit, mide zarının iltihaplanmasıyla oluşur. Ani gelişen akut gastritin aksine, kronik gastritin gelişmesi için belirli zaman gerekir.

Kronik gastrit doğru tedaviyle kontrol altına alınıp düzenli kontrollerle izlenmesi gerekir. Tedavisi yapılmayan kronik gastrit mide zarını tamamen aşındırıp daha başka sağlık sorunlarına yol açabilir.

Kronik Gastrit Nedenleri
  • Enfeksiyon (Helicobacter Pylori vb)
  • Sigara
  • Aşırı Alkol Tüketimi
  • Genetik Faktörler
  • Kötü Beslenme
  • Bağışıklık Sistemi Sorunları
  • Safra Reflüsü
  • Stres
  • Bazı Uyuşturucular

Kronik gastrit demir eksikliği anemisi, pernisiyöz anemi, gastrik ülseri reflü ile birlikte görülebilmektedir.

Kronik Gastrit Belirtileri-Bulguları
  • Karında gerginlik
  • Bulantı, Kusma
  • İştahsızlık
  • Kilo verme
  • Demir Eksikliği
Kronik Gastrit Tedavisi

Kronik gastrit tedavisi ilaç tedavisi, beslenme tedavisi ve hayat tarzı değişiklikleri ile yapılır. İlaç tedavisinde proton pompası inhibitörleri, antiasitler, antibiyotikler kullanılmaktadır.

Kronik Gastrit Beslenme Tedavisi

Kronik gastrit hastalarında diyet programı, hastalığın şiddetine göre planlanır. Diyet az posalı, az uyarıcı içerecek, öğün hacmi yüksek olmayacak şekilde planlanır. Bu hastalıkta diyetin enerji, protein, A,C ,E vitaminleri ve demir içeriğinin doğru ayarlanması önemlidir. Kronik gastrit hastalarında mide sıvılarında C vitamini seviyesi eksik olmaya meyillidir. Eksik C vitamini hücre oksidasyonunu arttırabilir. Diyet doğru miktarda C vitamini içermeli, gerekli olduğunda takviye başlanmalıdır.

Hastanın diyabet, yüksek tansiyon gibi eşlik eden başka bir hastalığı varsa diyet ona göre modifiye edilir.

Peptik Ülser

Peptik ülser yemek borusunun alt kısmında, midede, duedonumda(midenin ince bağırsakla birleştiği yer) yaralar oluşmasıdır. Bu bölgeler asit ve pepsin enzimine temas edebilen kısımlardır.

Peptik Ülser Nedenleri
  • Mide asidi salgısı artışı
  • Pepsin enzimi salgısı artışı
  • Mukusta kan akışı bozulması
  • Duedonumdan, içeriğin mideye kaçması
  • Mukoza bariyerinde bozulma
  • Enfeksiyon (Helicobacter pylori)
  • Bazı ilaçlar(steroid olmayan antienflamatuvar ilaçlar vs)
  • Genetik yatkınlık
  • Kötü beslenme
  • Sigara, alkol
  • Kafein

Normal şartlarda mukoza bariyeri, mukus, bikarbonat salınımı gibi sindirim sistemini asitten ve pepsin enziminden koruyucu faktörler vardır. Bu koruyucu etmenlerin azalması ve asit salınımı, pepsin enzimi, alkol ve ülser yapıcı ilaçların etkisi ülser oluşumuna sebep olmaktadır

Kötü beslenme, ve genetik faktörler de ülser oluşumunda rol oynamaktadır.

Bağırsak Hastalıkları

Gaz ve Şişkinlik

Karın bölgesinde gerginlik, geğirme-gaz çıkarmada artma görülür. Sindirim sistemindeki harekette azaltma, kısmi tıkanıklar, bağışıklık sistemindeki bazı bozukluklar, besin intoleransları, anormal bakteriyel oluşumlar, bazı ameliyatlar gaz oluşumunu arttırabilir. Gaz sorunlarını azaltmak için yavaş ve ağız kapalı yemek yemek, egzersiz yapmak önemlidir. Bunların yanında kişiye göre hazırlanmış tıbbi beslenme programı uygulanmalıdır.

Gaz ve Şişkinlikte Beslenme Tedavisi

Beslenme tedavisinin planlanması için şişkinlik ve gaz oluşum sebebinin ortaya çıkarılması önemlidir. Bu süreçte, gaz ve şişkinlik sorunlarının oluşum sebebinin herhangi bir besin intoleransından kaynaklanıp kaynaklanmadığı araştırılır. Gerekirse sorun yaratan besin öğesinin tespiti için eliminasyon diyeti uygulanır.

Bu diyet programının temel özelliği alınan besinlerin en az düzeyde gaz oluşturacak, sindirim sistemini rahatlatacak özellikte olmasıdır. Aynı zamanda kişinin yeterli besin öğesi alması amaçlanır. Bu programda düşük FODMAP diyeti adı verdiğimiz diyeti uyguluyoruz. Bu diyetin ana özelliği fermente edilebilir oligosakkaritler, disakkaritler, monosakkaritler ve poliollerden kısıtlı olmasıdır.

Laktoz İntoleransı

Laktoz intoleransı en sık görülen karbonhidrat intoleransıdır. Her yaşta görülebilmektedir. Vücutta laktaz enzimi yetersizliği ile süt ürünlerinde bulunan laktoz parçalanamaz. Sindirilmeyen laktoz ince bağırsaktan kalın bağırsağa geçer. Burada bakteriler tarafından fermente olarak kısa zincirli yağ asitlerine parçalanır. Hidrojen, karbondioksit ve metan gazı açığa çıkararak şişkinlik, gaz ve kramplara neden olur. Fazla laktoz alımında ishal da görülebilir.

Laktoz intoleransı doğumda başlayan, geç başlangıçlı ve sekonder olarak üç grupta incelenebilir.

Doğumsal kaynaklı laktoz intoleransı doğumda başlar ve hayat boyu devam eder. Süt ürünleri diyetten tamamen çıkarılır.

Geç başlangıçlı laktoz intoleransında laktoza olan tepki kişiden kişiye değişebilir. Bazı kişiler sütü tüketemezken, peynir ve yoğurt rahatlıkla tüketilebilir.

Sekonder laktoz intoleransı enfeksiyonla, enflamasyonla gelişebilen laktoz intoleransıdır.

Laktoz İntoleransında Beslenme Tedavisi

Laktoz intoleransında beslenme tedavisinin amacı gaz, şişkinlik, ishal gibi şikayetleri ortadan kaldırmak ve kişinin bu süreçte kalsiyum, magnezyum, riboflavin, D vitamini eksikliği yaşamaması için kişiye özgü bir beslenme programı oluşturmaktır.

Bu süreçte kişinin tolerans seviyesine göre süt ürünleri kısmen ya da tamamen diyetten çıkarılır. Sindirim sorunlarını ortadan kaldırmak için kişiye özel diyet programı belirlenir.

Çölyak(Glutene Duyarlı Entereopati)

Buğday, arpa ve çavdarda bulunan glutenin ince bağırsaktaki emilimindeki bozukluktur. İnce bağırsak epitelinin glutene teması sonucu bağışıklık sistemi tetiklenerek oto-immun yanıt oluşurarak enflamasyon süreci başlar. Bu reaksiyonların sonucunda ince bağırsak epitelinde bozulma görülür. Besin emilimi bozulur.

Çölyak Belirtileri
  • Şişkinlik
  • Gaz
  • Kabızlık
  • İshal
  • Yağlı dışkı
  • Karın ağrısı
  • Bulantı, kusma
  • Diş minesi kaybı
  • Yorgunluk, bitkinlik
  • İnce bağırsaktaki hasardan kaynaklı laktoz intoleransı
  • Dermatit herpetiformis(cillte çölyak kaynaklı kaşıntılı şişkinlikler ve kabarcıklar)

Çölyak tedavi edilmediğinde ince bağırsak mukozasında hasar oluşur. Besinlerin sindirimini sağlayan enzimlerde azalma meydana gelir. İnce bağırsakta besin emilimini sağlayan villus adı ince uzantılar körelir ve düzleşir. Bu sebeple ince bağırsaktan besin alımı bozulur. Çocuklarda çölyak, tedavi edilemediğinde büyüme gelişmeyi yavaşlatabilir. Ergenliğe geç girmeye sebep olabilir.

Çölyak Hastalığında Beslenme Tedavisi

Çölyak hastalığında diyetten buğday, arpa, çavdar yulaf çıkarılır. Beslenme programı belirlenirken vücutta çölyak nedenli besin eksikliklerinin telafi edilmesine dikkat edilmelidir. Bu hastalıkla özellikle demir, folat, b12 eksiklikleri sık görülür. Diyet programı gerekli besin öğelerini içerecek şekilde planlanır. Gerekli durumlarda kalsiyum ve A, E, D, K vitamini takviyelerine başlanır. Hastalığın şiddeti, seyri ve eşlik eden komplikasyonlar kişiden kişiye göre değiştiği için beslenme programı kişiye göre düzenlenip takip edilmelidir.

İnflamatuar Bağırsak Hastalıkları

İnflamatuar bağırsak hastalığı (İBH), sindirim sistemindeki dokuların kronik iltihaplanmasıdır. Crohn ve Ülserafit Kolit hastalığı bu gruptadır.

Crohn Hastalığı

Crohn hastalığı, sindirim sistemini tutan, çoğunlukla ince ve kalın bağırsakları iltihaplandıran ve tahriş eden, ömür boyu süren bir otoimmün hastalıktır. Ağızdan anüse kadar tüm sindirim sistemini tutabilen bir hastalıktır ancak genellikle ince ve kalın bağırsağı tutar. Hastalık anormal bağışıklık sistemi tepkisi kaynaklı meydana gelir. Buna neden olan etmen net olarak bilinmemektedir. Genetik ve enfeksiyonel sebeplerin etkili olduğu düşünülmektedir.

Her yaşta görülebilmesine karşın en çok ergenlik dönemi sonu ile 30’lu yaşların başı arasında daha sık ortaya çıkar.

Crohn hastalığının bulguları arasında ishal, yağlı dışkı, karında ağrı kramp, dışkıda kan, iştahsızlık, ağırlık kaybı yer alır. Crohn hastalığının anemiye, sindirim sisteminde apselere, bağırsak tıkanıklıklarına, beslenme yetersizliklerine neden olabilir.

Crohn Hastalığında Beslenme Tedavisi

Crohn hastalığını beslenme tedavisinde standart bir diyet yoktur. Beslenme programı sindirim sisteminin tutulan bölümüne ve eşlik eden komplikasyonlara, geçirilen ameliyatlara(bağırsağın bir bölümünün alınması uygulanacak diyeti farklılaştırır) göre belirlenir. Örneğin jejunum tutulmuşsa laktoz intoleransı oluşturur be diyetten laktoz çıkarılır. Diyetin amacı ağrı, ishal gibi semptomları azaltmak, sıvı elektrolit kayıplarını düzeltmek, yüksek protein ve yüksek enerjili bir diyetle destekleyici tedavi oluşturmaktır. Diyet az posa ve az yağ içerecek şekilde planlanır. Kişide gelişen anemi gibi komplikasyonlara göre diyetin besin öğesi içeriği belirlenir. Hastada C, E ve B vitaminleri eksikliği ile kalsiyum selenyum mineralleri eksiklikleri görülebilir. Besin öğesi yetersizliklerinde besin takviyesi verilir. Bazı hastalar süt, turunçgil, mısır gibi farklı besinlere karşı duyarlılığı olabilmektedir. Bu besinler tespit edilip diyetten çıkarılmalıdır. Diyet çay kahve, baharat gibi uyarıcılar içermemelidir.

Ülseratif Kolit

Kalın bağırsak ve rektum mukozasında iltihaplanma ile kendini gösterir. Hastalık zaman içinde gelişir.

Hastalığın oluşum sebebi kesin olarak bilinmese de bağışıklık sisteminin işleyişinde bozulma, enfeksiyon ve genetik yatkınlığın hastalığın gelişmesinde rol oynadığı görülmektedir. Hastalığın bulguları arasında karın ağrısı, kanlı ishal, sık tuvalete gitme ihtiyacı, iştahsızlık, kilo kaybı, ateş vardır. Hastalığın sebep olabileceği ciddi sağlık sorunları arasında şiddetli kanama, ağır su kaybı(dehidratasyon), kolon delinmesi, kolon kanseri riskinin artması vardır.

Ülseratif Kolit Hastalığında Beslenme Tedavisi

Ülseratif kolitte beslenme yetersizliği(malnütrisyon) sık görülür. Beslenme programı malnütrisyonu iyileştirecek şekilde yüksek enerji ve protein içermelidir. Diyetin yağı ve posası kısıtlanır. Diyet az miktarda yağ içereceği için, diyetteki yağın içeriği doğru olmalıdır. Diyetin orta zincirli yağ asit ve omega 3(EPA-DHA) içermesi önemlidir. Tedavi sürecinde verilen bazı ilaçlar folik asit eksikliğine neden olabilmektedir. Diyet doğru miktarda folik asit içermelidir.

İrritabl Bağırsak Sendromu

İrritabl bağırsak sendromu (İBS), mide ve bağırsakları etkileyen, toplumda sık görülen bir rahatsızlıktır. Belirtileri arasında kabızlık, karın ağrısı, karında gerginlik-kramp, şişkinlik, gaz, ishal vardır. İBS, uzun vadeli diyet müdahalesi gerektiren rahatsızlıktır. Semptomları doğru bir diyet diyet, yaşam tarzı değişiklikleri ile kontrol edilebilir. İBS’li kişilerin yalnızca küçük bir kısmında semptomlar şiddetli görülür. Bazı hastalara diyete ek olarak ilaç tedavisi de başlanır.

İrritabl Bağırsak Sendromu Beslenme Tedavisi

Diyet programı semptomlara göre planlanır. Diyetin lif içeriği, yağ miktarı eşlik eden semptomlara göre belirlenir ve semptomlardaki değişmelere göre tekrardan düzenlenir. Lahana, turp, kurubaklagiller gibi gaz yapıcı besinler kısıtlanır. Karbonatlı, gazlı içecekler, alkol, baharatlar sınırlandırılır.

Bazı kişiler, belirli besin öğelerine (kabuklu deniz ürünleri, turunçgiller, bazı tahıllar gibi) hassasiyet gösterebilirler. Diyet sürecinde rahatsızlık veren bu besinler tespit edilmelidir. Gerekli durumlarda eliminasyon diyeti uygulanır.

Süreç nasıl işliyor?

1-) Genel Değerlendirme

İlk görüşmemizde hastanın genel sağlık profilini değerlendiriyoruz. Geçmişteki ve şimdide yaşadığı rahatsızlıklar, varsa kullandığını ilaçlar, geçirdiği operasyonlar, kan tahlilleri yaşam tarzı değerlendirilir. Geçmiş doktor kontrolleri ve doktorunun istekleri değerlendirilir.

2-) Beslenme Programını Oluşturma

Yapılan genel değerlendirme neticesinde, hastanın sahip olduğu sindirim sistemi rahatsızlığına göre beslenme programı oluşturulur. Eşlik eden başka hastalıkları varsa diyet ona göre modifiye edilir.

3-) Düzenli Takip Yapıyoruz

Beslenme programı oluşturduktan sonra uygun aralıklarda yüz yüze veya online takip yapıyoruz. Bu kontrollerde semptomlardaki değişme-iyileşme değerlendirilir. Gerektiğinde programlarda düzenlemeler yapılır.

Diyet Programlarımızın Özelliği Nedir?

En çok sorulan sorulardan bir tanesi de beslenme programının içeriğinin nasıl olduğudur. Öncelikle programlarımızın içeriği son bilimsel gelişmelere uygun şekilde hazırlanır. Hazır, basmakalıp listeler uygulanmaz. Listelerimize işlevi olmayan, gereksiz içerikler-takviyeler eklenmez. Besin içerikleri, öğün saatleri sizin hayatınızda kolay uygulayabileceğiniz şekilde oluşturulur.

Uyguladığımız Beslenme Programının Özellikleri

  1. İhtiyacınız olan besin öğeleri ve kaloriyi sağlar
  2. Doktorunuzun tedavi stratejisine uygun hazırlanır ve güncellenir
  3. Eşlik eden hastalık ya da hastalık riskleri göz önünde bulundurulur
  4. Semptomlarda iyileşme ve hafifleme hedefler
  5. Doğru zaman aralıklarıyla takip yapılır
  6. Gereksiz ve hazırlaması zor olan besinler eklenmez
  7. Kolay uygulayacağınız şekilde hazırlanır

Bilgi almak veya randevu oluşturmak için iletişime geçin

Scroll to Top